AİMSAD Dergisi - Sayı 35 (Mart-Nisan)

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Mart - Nisan 2021 107 Kitap okumak sizin için alışkanlık değil, peki kitapla ilişkinizi tanımlarsak… Ben ‘Baby Boomer’ kuşağıyım. Biz kitaba farklı gözle bakarız. Kitap bizim kuşak için, benim için yarı kutsal bir şeydir. Derler ya ‘kitabın altını çizerim, işaretlerim’ diye ben bugüne kadar bir tek kitabımın bir tek kö- şesini kıvırmadım. Kitap ayracı kullanırım. Asla kirletmem. Kim olursa olsun hiç kim- seye ödünç kitap vermem. Kimseden de ödünç kitap almam. Çok isteyen olursa satın alır veririm. Tanrılar, Mezarlar ve Bil- ginler kitabını en az 20 kişiye almışımdır. Kimseyle kitabımı paylaşmam. Kitap be- nim için bu seviyeye gelmiştir. İlk basım kitapları bulmaya çalıştığınızı söylediniz. Kitaplığınızın en özel kitabı hangisi? 1500 kitap olan kütüphanemin en değerli kitabı 1933 yılı Lise Tarih Kitabı’dır. 1932 yılında Mustafa Kemal’in direktifi ile liseler için tarih kitabı yazılmaya başlandı. O za- man lise 4 yıldı 4 cilt halinde yazıldı. Güneş İmparatorluğu teorisinden İslamTarihi’ne, arkeolojiye, mitolojiye, sosyal antropolojiye uzanan çok detaylı bir kitap. Bende bu ki- tabın orijinal 1933 baskısı var. Bir o günkü tarih kitabına bakın, bir de günümüz tarih kitaplarına. Arada çok derin farklar var. Peki, başucu kitabınız veya kitaplarınız var mıdır? Benim başucu kitabım Kuran- ı Kerim’dir. Elmalılı Hamdi Yazır ve Süleyman Ateş’in çevirdiği Kuran-ı Kerim Meallerini oku- rum. Birincil başucu kitabım budur. Özel- likle okumuş olduğum bazı makaleler ve fikir yazılarında ayetlerden alıntılar yapıl- mışsa mutlaka asıl kaynağından bunu teyid etme ihtiyacı hissederim. İkinci bir başucu kitabımyok ama çok sık başvurduğumkita- bım Nutuk’tur. Nutuk 1926 sonrası İzmir suikastı sonrası yazılmış tek yanlı bakış açısı olan bir kitaptır ama Ali Fuat Cebesoy’un, Kazım Karabekir’in anılarını okumaya baş- layınca dönüp ona da bakmanız gerekir veya aynısını tam tersi için de düşünebiliriz. Celat Bayar’ın “Ben de yazdım” kitabını okumadan Kurtuluş Savaşı ve öncesini tam olarak anlamak mümkün değildir. Şu an hangi kitapları okuyorsunuz? Güncel kitapları da takip ediyorum. Şu an evimde komodinin üstünde tam 12 kitap var. 1970’lerin Türkiyesi, Uğur Mumcu Rabıta, İsmail Selim Erdoğan’ın Sakarya ve Büyük Taarruz, Cendere ve Merdan Yanardağ’ın iki kitabı, Murat Ağırel’in yazdığı Parsel Parsel, Erol Mütercimler’in Fikrimizin Rehberi, Rauf Orbay’ın anıları CehenmemDeğirmeni. Bu kitapları iki ya da üç ay içinde bitiririm. Aynı anda kaç kitap okuyabiliyorsunuz? Genelde aynı anda üç kitap okuyorum. Ortalama bir kitabı kaç günde bitirir- siniz? Eğer Erol Mütercimler’in Fikrimizin Rehberi’ni okuyorsanız bu iki ay sürer, Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’ni okuyor- sanız üç ay sürer amaMerdan Yanardağ’ın kitabını okuyorsanız 48 saatte biter. Bu okuduğunuz kitabın içeriğine göre deği- şir. Ali Fuat Cebesoy kitapları okuyorsanız okuyup geçemezsiniz. Geri dönüp başka kaynaklara da başvurusunuz, onu yaptığı- nız zaman da bir iki ay sürer. Hiç okuma- dığım kitaplar da vardır. Mesleki kitap asla okumam. 10 saatimi iş başında geçirirken mesleki kitap okumam. İş dünyasında kişisel gelişim kitapları çok tercih ediliyor. Onlara bakışınız nedir? Hayır. Benim yaşım 63. Bugüne kadar edindiğim bilgilerle doğruyu bulamamış- sam kişisel gelişimle kendimi geliştireceği- me inanmıyorum çünkü bu yaştan sonra benim karakterim kolay kolay değişmez. Çocukların ve gençlerin ne okumaları- nı önerirsiniz? Çocukların 15 yaşına kadar kitap oku- maları onların bu alışkanlığı edinmeleri ve özellikle doğru ve derinliği olan bir Türkçe’nin kazanılması açısından önem- lidir. Bunu gerçekleştirmediğimiz taktirde kelime hazinesi birkaç yüz kelime ile sınır- lı bir topluma dönüşülmesi kaçınılmazdır. Bu aşamada okunan kitabın içeriği kadar kitabın okunulabilmesi esasdır. Bu yaştan sonra okunacak olan kitaplar sadece genel bilgi amaçlıdır ve bu konuda farklı tercih- ler öne çıkabilir. Kişisel gelişimde psikoloji üzerine ku- rulanların yanısıra iş dünyasında başarılı olmuş Sabancı gibi, Eczacıbaşı gibi, Koç gibi kişilerin yazdığı iş deneyimlerini an- latan kitapları okumalarını tavsiye ederim. Çok da faydalı. Günümüzü anlamak isti- yorlarsa 19 Mayıs 1919’dan sonrasını çok iyi bilmek zorunda bütün herkes. Bugün ‘vatan elden gidiyor’ diyen insanlar bir an 19 Mayıs 1919 günü Samsun’da uyanan bir insan olduğunu düşünsün. Bu ülkede işgal edilmemiş kaç tane yer var? O zaman mı daha çaresizdik yoksa bu gün mü? Ne- reden nereye geldiğimizi çok iyi bilsinler. Ve başka bir önerim merak ettikleri ne olursa olsun onu incelesinler. Tarih olmak zorunda değil. Botaniktir zoolojidir her şey okunabilir. Bize çiçek yetiştiren insan da lazım güvercin besleyen insan da lazım. Ancak böylece kadın cinayetlerinin önüne geçebiliriz başka türlü geçemeyiz. Herke- sin sevdiği konular farklı. Ne istiyorsa onu okusunlar. Son olarak günümüz kitap okuma alış- kanlıklarını nasıl buluyorsunuz? Günümüz gençliği teknoloji çağında hız- dan o kadar etkilendi ki kitap okumak onlara çok durağan geliyor. Kitap özel- likle 15 yaşından sonra bir bilgi edinme aracıdır. Çağımız gençleri özellikle Y ve Z kuşağı bilgi edinmek istediği zaman bu kadar uğraşıp hamallık yapmıyor bilgi- yi çok da çabuk ediniyor. Kitap okumak daha çok eski kuşaklara özgü bir olguya dönüşüyor. Gençler bilgiyi kitaplar ve ga- zetelerden ziyade sosyal medyadan takip etmeyi tercih ediyorlar. Yeni kuşağa ne kadar uğraşırsanız kitap okuma alışkanlı- ğını veremeyeceğiz belki de. Günümüz tüketim toplumu burada da tüketime gö- türdü belki. Okumakla uğraşmıyor amaç neyse onu alıyor sadece. Macera kitapları, Best Seller kitaplar hiç bitmeyecektir hep olacaktır. Gençlere bilgi edinmeyi öğret- memiz lazım. Mühim olan kitap okumak değil bilgisiz ve cahil kalmamak. Bu nasıl kolayına geliyorsa öyle alsın yeter ki alsın.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==