AİMSAD Dergisi - Sayı 35 (Mart-Nisan)

Gezi 108 AİM SAD DERGİSİ Mart - Nisan 2021 Güneşin engüzel doğduğu yer: Bingöl Dünyanın pek çok yerinde, bir okyanus kıyısında, bir dağın tepesinde, uçakta, balonda… Farklı zamanlarda, farklı coğrafyalarda en güzel gün doğumlarına şahit olmuş, unutulmaz anlar yaşamış olabilirsiniz. Peki dünyada güneşin doğuşunun tam olarak izlenebildiği iki yer olduğunu, bunlardan birisinin İsviçre Alpleri, diğerinin ise Bingöl Dağları olduğunu biliyor muydunuz? Anadolu sırlarla saklı bir cevher. Her adımında, her karışında binbir güzellik çıkarıyor karşımıza. Tarih boyunca hiç düşman işgaline uğra- mamış, merkezinde uygarlık kurul- mamış, daha çok etrafında kurulmuş uygarlıkların etkisiyle varlığını sür- dürmüş olan ama heybetli dağları, yalçın kayalıkları, dağları delip taşan şelaleleri, ırmakları, kanyonları, kra- ter gölleri, kaplıcaları, kayak mer- kezleri, yüzen adaları, lezzetli balları ve enfes gün doğumuyla adeta bir masal şehri olmuş Bingöl’den bah- sedeceğiz bu sayımızda... Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümünde yer alan Bingöl, Orta Anadolu’yu İran’a bağlayan güzergah ile GAP bölgesini Karade- niz’e bağlayan güzergahın kesiştiği noktada yer alıyor. Doğuda Muş, kuzeyde Erzincan ve Erzurum, ba- tıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır ile komşu. Doğu Anado- lu Bölgesi’ni batıya bağlayan demir- yolları hattı üzerinde bulunuyor ve coğrafi konumuyla bir kavşak nokta- sı olma özelliği taşıyor. Bingöl tarih boyunca farklı isimlerle anılmış. İlk çağ kaynaklarında ismi Ming-köl, Ortaçağ kaynaklarında Çapakçur, İslam kaynaklarında Ce- bel-i Cur, Ermeni kaynaklarında Sirmanç ve halk arasında Çolik veya Çevlik şeklinde adlandırılmış. Resmi adı Çapakçur olan şehre, 1944 yılın- da Bingöl dağlarından esinlenilerek Bingöl adı verilmiş. Çapakçur adının Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Büyük İskender tarafından verildiği rivayet edilir. Büyük İskender vücu- dundaki ağrılar için nice hekimlere başvurduğu halde şifa bulamaz. Uzun aramalardan sonra bu suyu Bingöl yöresinde bulur ve şifa bulur. Faydasını gördüğü bu suya Cennet Suyu anlamına gelen Çapakçur adını verir. Murat Nehri’nin kenarına kısa zamanda bir kale yaptırır. Bu kaleye de Çapakçur Kalesi denilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==