AİMSAD Dergisi - Sayı 38 (Eylül-Ekim)

Makale 64 AİM SAD DERGİSİ Eylül - Ekim 2021 Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Bi- rimi’nin (UN Women) iş birliğiyle 2010 yılında oluşturulan “Kadınla- rın Güçlenmesi Prensipleri” (Wo- men’s Empowerment Principles) sözleşmesini imzalayarak, taahhütte bulunmaktadırlar. Bu sözleşme gereği yedi temel prensibi bulunmaktadır n Toplumsal cinsiyet eşitliği için üst düzey kurumsal liderlik sağlanması, n Tüm kadın ve erkeklere iş yaşamın- da adil davranılması, insan haklarına ve ayrım yapmama ilkesine saygı gös- terilmesi, bu ilkelerin desteklenmesi, n Tüm kadın ve erkek çalışanların sağlık, güvenlik ve refahının sağlan- ması, n Kadınların eğitim, kurs ve profes- yonel gelişim olanaklarının destek- lenmesi, n Kadınların güçlenmesi için girişim- ci gelişimi, tedarik zinciri ve pazarla- ma yöntemlerinin uygulanması, n Toplumsal girişimler ve savunu- culuk çalışmalarıyla eşitliğin teşvik edilmesi, n Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin elde edilen başarıların değerlendiril- mesi ve halka açık raporlanması. Bu sözleşme maddelerinin uygulanı- yor olması umut verici olsa da içinde bulunduğumuz bu yüzyılda halen cinsiyet ayrımcılığını konuşuyor ol- mamız ve bu konuda kadınların eşit- lik için, hakları için halen savaşıyor olması oldukça üzücü bir durumdur. İnsan kaynakları yöneticileri ve çalı- şanları olarak bizlere de bu konuda önemli görevler düşmektedir. Ön- celikle çalıştığımız kurumlarda bu konuya dikkat çekmeli ve farkında- lık yaratmalıyız. Kurum içerisinde kullanılan söylemlere dikkat etmeli, eşitlikçi bir dil kullanılmasını sağla- malıyız. Cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik kurumpolitikaları oluşturma- lı, kurum iklimini bu değerlere göre oluşturmalı, değiştirmeliyiz. Tüm çalışanlara cinsiyet ayrımı yapmadan eşit fırsatların sunulması konusunda ısrarcı olmalıyız. Tüm ücret, terfi ça- lışmalarımızı bu gözle bakarak incele- meli, bu konuda gerekli farkındalığın oluşması için çaba göstermeliyiz. İşe alım görüşmelerinde cinsiyetçi yakla- şım barındıran sorulara yer vermeme- li, fırsat eşitliği ilkelerine göre seçim yapılması konusunda özen göster- meli bu konuda diğer paydaşlarımı- za koçluk yapmalıyız. Kadınların iş hayatında yer almasını teşvik etmek için annelik ve aile yaşamına yönelik destekleyici uygulamaları oluşturul- masında öncelik etmeliyiz. Sürdürülebilir rekabetin en önemli unsurlarında birini, yaratıcılığı çokça konuştuğumuz günümüzde, çalışma hayatında kadını güçlendirmek hem şirketlerimiz hem de ülkemizin eko- nomik ve sosyal kalkınmasında bü- yük etki sağlayacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==