AİMSAD Dergisi - Sayı 24

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE VE YAN SANAYİSİ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Mayıs - Haziran 2019 115 ona “porfirojenet yani erguvanlar içinde doğmuş” denilirdi.Erguvan moru, doğal yollarla üretilen en zor renk olduğu için, zenginlik ve güç belirtisi anlamına da gelmiştir. Bu nedenle Bizans döneminde impara- tor dışında hiç kimsenin mor pele- rin takmadığı rivayet edilir. Erguvan ağacının bir başka bili- nen geçmişi ise İstanbul ile ilgili- dir. Erguvan, İstanbul’u, özellikle de İstanbul Boğazı’nı bahar ay- larında kendine has mor rengine büründürdüğünden İstanbul’un simgesi sayılır. Bizans’ın, İmparator Konstantin tarafından mayıs ayında fethedildiği bilinmektedir. Aradan yüzyıllar geçtikten sonra Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet de İstanbul’u büyük uğraşlar vere- rek yine mayıs ayında fethetmiştir. Bu yüzden İstanbul için önemli ol- duğu da bilinmektedir. Bursa’nın da simgesi Erguvan, yüzyıllar boyu Bursa şeh- rinin de simgesi olmuştur. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezit’in damadı Anadolu erenlerinden Emir Sul- tan’ın her yıl erguvan açma mev- siminde Bursa’da müritleriyle bu- luşması nedeniyle 14. yüzyıldan itibaren düzenlenmeye başlanan Erguvan Şenlikleri, şehrin ekono- misine olumlu etkilerinden dolayı 19. yüzyıla kadar gelenek olarak sürdürülmüştür ve günümüzde de sürdürülmeye devam etmektedir. Osmanlı zamanlarında Erguvan ismi oldukça çok söylenen bu ağa- cın ismi cemiyet isimlerinde, şenlik ve bayram isimlerinde kullanılmış- tır. Bu dönemde baston yapımında Erguvan ağacının dallarının kulla- nıldığı tarih kitaplarında yazmakta- dır. Osmanlı’da da Erguvan sultan- lar tarafından çok sevilen bir ağaç olmuştur. I. Mahmud, 1735 yılında İzmit, Karamürsel ve Yalakabad kazaları naiblerine gönderdiği bir ferman ile saray bahçesine dikilmek üzre ‘çınar, dişbudak, ıhlamur ve ergavan [erguvan] ve ahlat’ ağacı gönderilmesini buyurmuştur. Edebiyatta da erguvanın yeri baş- kadır. Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Refik ve Hilmi Ya- vuz gibi pek çok şair eserlerinde er- guvana yer vermişlerdir. “Zamanın geçiciliğini, her şeyin o aydınlıkta neredeyse göz açıp kapayıncaya kadar olup bittiğini, ancak ergu- vandan öğrenebiliriz. Ne kadar kısa sürer erguvanın çiçeklenmesi ve ölümü!” der Hilmi Yavuz. Erguvan (Cercis siliquastrum) bak- lagiller familyasından, 10 metreye kadar boylanabilen, tek gövdeli, yaprak döken, çalı görünümünde bir ağaçtır. Gençken kırmızım- sı-mor daha sonra mavi-yeşile dö- nen çiçeklerinin 3-6 tanesi bir arada bulunur. Anavatanı Güney Afrika ve Asya kıtasının batı yakasındadır. Bir di- ğer özelliği ise havadaki azotu tu- tarak azot miktarını azaltmasıdır. Bu şekilde çevre ağaçlarında azotu kullanmasını sağlandığı bilinmekte- dir. Gövdesi fidan iken yeşilimsi bir gri, yaşlandıkça koyu kahverengiye dönüşen bir evresi bulunmaktadır. Sağlam köklere sahip olan erguvan bitkisi saçak kök olarak bilinen kök sistemine sahiptir. Bakımı az oldu- ğundan dolayı park ve bahçelerde kullanılmaktadır. Ayrıca -10 -15 derecelere kadar dayanabilen yapı- sı ile dona karşı güçlüdür. Güneşli ve yarı güneşli ortamları seven bitki her türlü toprak yapısında gelişme- sini devam ettirebilmektedir. Sıcak ve kurak havalara da oldukça daya- nıklı yapısı ile bilinen erguvan ağacı az bir su ile yaşayabilmektedir. Her daim dayanıklılığını devam ettiren ağaç, yabancı böceklere ve hasta- lıklara karşıda dayanıklıdır. Kaliteli ağacı dekoratif ürünlerin yapımında kullanıldığı gibi mobilya yapımında kaplama olarak kullanıldığı bilin- mektedir. Erguvan ağacı Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşamını doğal olarak sürdürebil- mektedir. Işık ağacı olarak bilinen Erguvan lila ve mor renklerinde çiçekler açmaktadır. Yaprakları ise karşılıklı olarak dizilmiş ve daire şeklindedir. Çiçekleri yenilebil- mekte gastronomide tabakları süs- lemek amaçlı kullanılabilmektedir. Üretimi de oldukça zahmetsizdir. Tohumu 5 dakika civarında sıcak suda daha sonra 1 gün boyunca sıcak suda tutulduktan sonra ilk- bahar mevsiminde dikimi gerçek- leştirilir. Bir diğer üretilme çelik- le olmaktadır. Yarı odunsu bitki Temmuz ayının sonunda Ağustos aylarında çeliklemesi yapılabilmek- tedir. Dikildikten 5 6 yıl içinde yetişmekte ve ortalama bir ağaç boyunu almaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NjI5Nzc5