AİMSAD Dergisi - Sayı 47 (Mart-Nisan)

Makale 60 AİM SAD DERGİSİ Mart - Nisan 2023 Afet sonrası gerçek dayanışma Çetin Ünsalan - Gazeteci / [email protected] Türkiye, şubat ayının başında 11 ilini kapsayan büyük bir afet yaşadı. Kahramanmaraş merkezli deprem- lerin ardından ortaya çıkan man- zara, hem ders niteliğinde hem de dayanışma gücü gösterilmesi adına da örnek alınacak bir fotoğraf gö- rüntüsündeydi. Dünya ölçeğinde de önemli sa- yılacak bu afette hayatını kaybe- denlerimize Allah’tan rahmet, ya- ralılarımıza acil şifa ve yakınlarını kaybedenlerle birlikte ülkemize sabırlar diliyorum. Ama iş burada bitmiyor. Deprem sonrasında ülkenin dört bir yanından kardeşlerimizin ya- rasını sarmaya koştuk. Bu çok gü- zeldi. Lakin asıl iş şimdi başlıyor. Türkiye ekonomisi adına tarımdan sanayiye her alanda önemli bir lo- kasyondan bahsediyoruz. Buraların hayalet şehirlere dönme- mesi için ise her sektörün üzerine düşeni yaparak, illerdeki üretimin, ekonominin tekrar ayaklandırılma- sı, bina yapılmasından daha önem- li bir başlık. Çünkü ciddi anlam- da nitelikli personeli barındıran, üretim hafızası olan ve ihracattan tedarik zincirine kadar her aşama- da önemli rol oynayan bu bölgeye sadece konut bazında bakamayız. Her sektör, oradaki meslektaşlarını ayağa kaldıracak hamleler yapmalı- dır. Bunlardan iki örnek vereyim. Gıda Perakendecileri Federasyonu ile Güvenilir Ürün Platformu, ör- neğin Hatay’da hasat ve ekim so- rununa el attılar. Hasat edilen ürünler, raf fiyatın- dan üreticiden satın alındı ve insan kaynağı eksik olduğu için imece usulü hasada gidildi. Aynı sistemin ekim için de yapılacağı biliniyor. Bu hem bölgenin ayağa kalkma- sı, hem Türkiye ekonomisi adına önemli. Bir diğeri ise ayakkabı sektörün- den geldi. Bölgenin ayakkabı üre- timinde kritik bir ağırlığı olduğu, geçmişe yönelik kültür taşıdığı bi- liniyor. Ayakkabı sektörü tüm der- nekleriyle bölgeye gitti, tespitlerde bulundu, üretim yapılabilmesi için gösterilen yerleri inceledi ve he- men ardından makine, teçhizat ve malzemeden oluşan bir kampanya başlattı. Diğer illerdeki sektör mensupları, bölgede yeniden üretime geçile- bilmesi için oradaki sanayicinin ih- tiyaç duyduğu ve sermaye gerek- tirecek başlıklara hibe niteliğinde yaklaştılar. Muhtemelen önümüz- deki süreçte ilk ayağa kalkacak sek- törlerin başında gelecek. Bunlar sadece birer örnek. Esas bundan yola çıkarak gerçek da- yanışmanın, oradaki insanlarla iş yapmak, ödemelerinde öncelik vermek, tedarik zincirinde tercih- lerinizi yaparken, onları öne koy- mak gibi bakış açıları geliştirmek olduğunu anlamalıyız. Aksi takdirde Türkiye ekonomisi- nin, ihracatının, üretiminin, hatta uzak vizyonda tüketiminin önemli merkezlerinden birini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırız. Daha riskli olan göçler kalıcı hale gelir ve gidilen yerlerdeki risk ağırlığı artar ve o bölgeler de terk edilmiş noktaya bürünür. Elbette tüm bunların enflasyon, bütçe açığı, döviz kuru üzerinde etkileri olacaktır. Yani ülkemize tek maliyet inşaat değildir. İşin in- sani boyutuna değinmiyorum bile. Onun ölçülebilir bir karşılığı yok. Sadece acı veriyor. Ama iktisadi olarak baktığınızda, sahiplenici, uzun vadeli dayanış- maya ihtiyaç var. Şüphesiz bunu yaparken de ek vergi gibi, zaten zorlanan reel sektöre tek başına yüklenmemek gerekir. Bölgeden gelen çeklerin bankalarda karşılık bulmaması gerçeğini çözmek lazım gelir. Daha nice yapılacak iş var. Başlangıç noktasında müthiş bir dayanışma örneği sergiledik. Fakat asıl iş şimdi başlıyor. Bölgenin es- nafına, çiftçisine, sanayicisine, çalı- şanına sahip çıkma zamanı.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==