AİMSAD Dergisi - Sayı 46 (Ocak-Şubat)

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Ocak - Şubat 2023 137 lik ise kendi ihtiyaçlarımızı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün ver- meden karşılayabilmemizdir. Bizler genellikle sürekliliği bir yere kadar sağlıyoruz, bir yerden sonra maa- lesef bırakıyoruz. Asıl orada kaybe- diyoruz. Bunu da sürdürülebilirlik sayesinde, ileri nesillere taşıdığımız zaman aslında yüzyıllar boyunca de- vam eden işletmelerin sahipleri ola- cağımızı çok iyi biliyorum. Burada biraz sabırlı olmak gerekiyor. “Firmalar üretimlerini geliştirmek için Ar-Ge tesisleri ku- rup, ciddi paralar harcıyorlar” n Türk makine üreticileri olarak makine üretiminde dijital dün- yaya ayak uydurabiliyor muyuz? Artılarımız ve eksilerimiz sizce neler? Bizim üretim gamımızda elbette dijital dünyaya ihtiyacımız var fakat az var. Ama sektördeki diğer grup- lara baktığım zaman, know-how ürünlerin üretildiği CNC, ebatlama gibi makinelerde dijital dünyaya çok iyi bir şekilde ayak uydurulabiliyor. Birçok işletmeyle, paydaşla bunları konuşuyoruz. Kendi yazılımlarını yapıyorlar, kendi altyapılarını oluş- turuyorlar. Bundan 10 yıl öncesi- ne gittiğiniz zaman bu oranlar çok daha düşüktü. Bugün firmalar üre- timlerini geliştirmek için Ar-Ge te- sisleri kurup, ciddi paralar harcıyor- lar. Baktığınız zaman ciddi bir yol katedilmiş durumda. Yurt dışında birçok fuarı geziyoruz, katılım sağ- lıyoruz, yabancı firmaların ürettiği makinelerle, Türk firmalarının üret- tiği makineleri karşılaştırabiliyoruz. İlerlenen yol, gerçekten çok güzel. Yeterli mi? Elbette değil. Burada da işin içine başka etkenler dahil olu- yor. O sorunların da zamanla çö- züleceğine inanıyorum. Çünkü ar- tık görünen bir ufuk var, önümüze engeller çıkacak ama söylediğim gibi sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağ- ladığımız zaman biz o ufka mutlak suretle varacağız. “En önemli hedef pazar Amerika” n İhracat pazarlarının çeşitlendi- rilmesi için neler yapılmalı? Sizce sektörün en önemli hedef pazar- ları hangileri? İhracat pazarlarını çeşitlendirmek için tüm pazarlarla diyalog halinde bulunmamız lazım. Öncelikle biz bu pazarlarda ne üretiyoruz, nasıl üretiyoruz, hangi kalitede üreti- yoruz, ne kadar üretiyoruz bunları çok iyi bilmemiz gerekiyor. Kendi gücümüzü karşı tarafa gösterebil- memiz lazım. Gösterebilmemiz için de bazı platformların oluşması gerekiyor. Bu noktalarda bilirkişile- rin bir araya gelip, bu platformlarda bizi ifade edebilmesi çok önemli. Dönüp baktığım zaman gerçek- ten 10 yıl içinde Türk ağaç işleme makine sanayisinin ilerlemesinin en büyük etkenlerinden bir tanesi de bu; uluslararası organizasyonla- ra katılmak, uluslararası grupların içinde bulunmak ve kendimizi ifa- de edebilmek oldu. Biz kendimi- zi ifade ettiğimiz sürece, pazarlar da çeşitleniyor. Burada en önemli hedef pazar, bana göre Amerika Kıtası. Çünkü Amerika Kıtası hem bulunduğumuz konuma uzak hem de birçok insanın gidip de mücade- le edemediği bir pazar. Bu pazara hazırlıklı bir şekilde gittiğimiz za- man, mutlak süratle oradan bizim için çok güzel dönüşler olacağını biliyorum çünkü dünyadaki global paranın yüzde 25 ile 30’u o kıtada dönüyor. Burada böyle bir potansi- yel varken, sizin hazırlıklarınızı ta- mamladıktan sonra bu potansiyelin üzerine gitmeniz gerekir diye düşü- nüyorum. Bu nedenle bana göre en önemli hedef pazar Amerika. “Sektörün 3 temel sorunu: hammadde fiyatları, enerji maliyetleri ve enerji verimliliği” n AİM sektörünün çözüm bekle- yen ilk 3 sorunu nedir? Bu sorun- ların çözümü için yetkililerden beklentileriniz nedir? İmalat üzerinden baktığımız zaman görünen en önemli üç problem; hammadde fiyatlarının sürekli yük- seliyor olması, sanayideki enerji ma- liyetleri ve bu enerjinin verimliliği. Hammadde fiyatlarının yüksekliği nasıl kontrol edilebilir? Öncelikle sizin bu hammaddeyi üretiyor olma- nız lazım. Fakat Türkiye şu anda bu konumda değil. Diğer taraftan ener- ji maliyetlerine baktığımız zaman geçen seneki enerji maliyetleri ile günümüzdeki enerji maliyetleri ara- sında 3 kat artış söz konusu ve daha yılın ilk aylarındayız. İşçilik maliyet- lerinde olsun, enerji maliyetlerinde olsun sanayicinin birçok maliyeti artarken euronun ve doların belli bir konumda tutulması, Türk parasının da aşağı yönlü gitmesi aradaki maka- sı da açıyor. Belli bir noktaya kadar bunu kontrol edebiliyoruz ama bir yerden sonra ekstra enerji maliyeti, işçilik maliyeti ve benzer sabit mali- yetler üzerindeki fiyatların artmasıy- la beraber, kar marjlarımız düşmeye başlıyor. Bugünün şartlarında birçok kişi yatırım ortamında ve bu an- lamda sürdürülebilirliğin sağlaması için kar marjını elde ediyor olması lazım. Enerjideki asıl önemli olan ise enerji verimliliği. Enerji verimli- liği yüksek ürünlerin satışının teşvik edilmesi lazım. Biz kendi işletme- mizde toz toplama makineleri üre- tiyoruz. Biz de enerji harcayan tek nokta motor. Bugünün şartlarında EI3 motor dediğimiz bir yapı söz konusu, çok tasarruflu. Ancak piya-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==