AİMSAD Dergisi - Sayı 46 (Ocak-Şubat)

Korcan Aloğlu: Günümüzdeki kurumsal firmaların birçoğu aile şirketi olarak ticari hayatlarına baş- lamış ya da alttan gelen ikinci kuşak işlere atılınca aile şirketine dönüş- müş, daha sonradan da kurumsal- laşmıştır. Bana göre; tüm şirketler önce aile olmayı başarmalıdır. Aile gibi birbirine bağlı, birbirine destek olan, sorumlulukları paylaşan ve birlikte büyümeyi hedeflemiş olma- lı. Benim hedefim aile şirketi olmak değil, şirketi aileye çevirmek. Böyle olursa başarıya daha kolay ulaşılaca- ğına inanıyorum. “Biz hedefimizi baştan kurumsal olma yönünde belirledik” n Kurumsallaşmanın bu kadar konuşulduğu bir yerde aile şirke- ti olmak, buna hep tezat gibi an- latıldı. Oysa Avrupa’da kurum- sallaşmış aile şirketleri var. Sizce bu denge nerede yakalanabilir? Ali Rıza Aloğlu: İşlerin ilerleme sürecinde, süreci daha iyi yönete- bilmek için kurumsallaşma önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Her işin üstesinden ailece gelmek zaman zaman zor olabiliyor. Bu nedenle doğru zamanda kurumsal- laşma düşünülmeli. Korcan Aloğlu: Bana kalırsa şir- ketlerinin kurumsallaşması çok önemli. Ülkemizde tam anlamı ile kurumsallaşmayı başaran firma sayı- sı maalesef çok az. Mantığı değiştir- mek kolay olmuyor. Biz hedefimizi baştan kurumsal olma yönünde be- lirledik. Şirketin bizlerden sonra da devam etmesi en büyük isteğim, bu nedenle bizim için kurumsallaşma kaçınılmaz bir gerçek. n Her aile şirketi kurumsallaş- malı mıdır? Ali Rıza Aloğlu: Yüklerin payla- şılması, herkesi daha zinde tutaca- ğından, verilecek kararların isabet yüzdesi yükselecektir. Bu yüzden kurumsallaşmak önemli. Korcan Aloğlu: Bu durum firma- nın kendine koyduğu hedefler ile alakalı. Her aile şirketi kurumsal- laşamaz. Zaten her şirket kurum- sallaşmaya uygun değil. Burada şirketin iş kolu ve sektörü belirleyi- ci en önemli iki unsur. Şartlar ku- rumsallaşmaya elverişli ise hedefler içerisinde; sizden sonra da şirketin varlığını sürdürmesi varsa, kurum- sallaşmalıdır. n Şu an Türk işletmelerine bak- tığımızda büyük ölçüde kuşak değişimi yaşandığını görüyoruz. Siz kuşak çatışması yaşadınız mı? Ali Rıza Aloğlu: Kuşak çatışma- sı, aile şirketleri arasında maalesef yaşanabilecek kötü durumlardan. Büyükler ve küçükler yeterli olgun- lukta davranabildikleri ölçüde bu sıkıntı muhakkak aşılacaktır. Baba- lar, evlatlarının kendilerini geçme- sine izin vermek zorundalar. Böyle olmaz ise mikro ölçekte şirketleri, makro ölçekte ülkeler ilerleyemez. Korcan Aloğlu: Kuşak çatışması kaçınılmaz bir durum. Bu durumu iyi yönetmek gerekiyor. Kurumsal firmalarda bile yeni gelenler eskiler ile çatışır. Bu işin doğasında var. Za- man değişiyor, teknoloji gelişiyor, yeni gelenler işe yenilik de getirmek zorunda. Ama bununla beraber eski kuşağın tecrübesinden yararlanmak ve bu tecrübeye saygı duymak ge- rekiyor. O tecrübeler ile yenilikleri birleştirince, başarı oranı artar, hata yapma olasılığı en aza iner. “Sürdürülebilirlik için değişen şartlara ayak uydurmak çok önemli” n Yeni bir ekonomi, yeni şartlar, farklılaşan bir yaklaşım. Sizce firmalar bu dönüşümü nasıl yö- netmeli? Korcan Aloğlu: Sürdürülebilirlik için değişen şartlara ayak uydur- mak çok önemli. Varlığını sürdür- mek, daha da büyütmek isteyen yöneticiler gelişime açık olmalılar. Gündemi ve piyasaları takip etmek zorundayız. Doğru yerde, doğru hamleyi yapmak için hep hazır- da beklememiz gerekiyor. Doğru hamle yapmak da size ve firmanıza büyük avantaj kazandırıyor. “Bir işin düzgün yapılabilmesi; gerek ve yeter şartlarının oluşturmasına bağlı” n Yeni kuşağı şirket içinde görev- lendirirken nelere dikkat ettiniz? Ali Rıza Aloğlu: Bir işin düzgün yapılabilmesi; gerek ve yeter şartla- rının oluşturulmasına bağlıdır. Buna göre; görevlendirmede gerek şart, is- tek, yeter şart ise yetenektir. İkisi bir araya gelince de ortada herhangi bir sorun kalmaz. “Hem şirketi hem de kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum” n Eski kuşaktan farklı olarak ha- yata geçirdiğiniz ya da geçirmeyi planladığınız yenilikler var mı? Korcan Aloğlu: Şirketteki 12. yı- lım, bugüne kadar birçok değişiklik yaptım. Bu süreçte ben de birçok şey öğrendim ve öğrenmeye devam edi- yorum. Hem şirketi hem de kendi- mi geliştirmeye özen gösteriyorum. Yapılacak çok işimiz var. Değişen şartlara ve gelişen teknolojiye uygun olarak sürekli değişim yapmak zo- rundayız. “Birçok kararı ekip olarak alıyoruz, mücadeleyi ekipçe veriyoruz” n Yönetim biçimleri de değişiyor. Eskinin sert yönetici tipi, şimdi AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Ocak - Şubat 2023 123

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==