AİMSAD Dergisi - Sayı 41 (Mart-Nisan)

Makale 34 AİM SAD DERGİSİ Mart - Nisan 2022 Çeşitlenmenin hayati rolü Çetin Ünsalan - Gazeteci / [email protected] Rusya - Ukrayna hattında yaşananlar herkesin ana gündemini oluşturuyor. Sadece bir insanlık dramı olarak de- ğil, ekonomik olarak da gerek dünya ekonomisinde yarattığı gerginlik ge- rekse de konunun nezaketi Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Öyle bir tartışmanın ortasında kaldık ki, en büyük hammadde tedarikçile- rimizle oluşan cepheler dikkate alın- dığında en önemli müşterimizin ara- sında bulduk kendimizi. Şüphesiz şu ana kadar dengeli ve iyi götürülen bir ilişki olduğunu söylemek mümkün. Fakat işin makrosunu bir kenara bı- rakıp, mikrosuna, yönetebileceğimiz kısma, yani sektörel detaya baktığı- mızda, bu sektör için mevcut durum biraz daha hassas. Hem hammadde temini hem de pazar olma özelliğiyle tatsız bir olay ile karşı karşıyayız. Eminim ki kısa süre içinde bu olay da aşılacak, iş tatlıya bağlanacaktır. Ama etkilerinin sıcak çatışma dursa da yap- tırımlar ve benzeri gerginlikler ile bir süre daha devam edeceğini de unut- mamakta fayda var. Şimdi bu meseleyi bir kenara koyar- sak, yaşanandan ne çıkarım yaptığı- mız ya da yapmak durumunda ol- duğumuz daha önemli bir hal alıyor. Müteakip defalar, farklı başlıklar ve coğrafyalar üzerinde yaşanan bir ola- yın tekrarına şahit oluyoruz. Temenni etmemekle birlikte şüp- hem yok ki, önümüzdeki süreçte de benzer olayları yaşamaya devam edeceğiz. O halde Türk firmalarının buradan çıkartması gereken ders ne- dir? Tek pazar bağımlılığından uzak durmak. Sadece satarken değil, alım yaparken de çeşitlenmenin öneminin altını çizen bir vaka ile bir kez daha karşı karşıyayız. Altını çiziyorum sadece satarken değil, alım yaparken de… Şüphesiz tek pazarla ya da tedarikçiy- le çalışmak büyük konfor. Şayet ödemelerinizde ya da malzeme temininde sıkıntı çıkmıyorsa, dünya- nın en konforlu iş yapış biçimi diyebi- liriz. Fakat ne kadar gerçekçi, ne ka- dar akılcı bunu sorgulamak gerekiyor. Eski ekonomi anlayışında bu vardı. Eğer stabil bir ortam yarattıysanız, iyi bir müşteriniz, girdilerinizi de temin ettiğiniz güvenilir noktalarınız varsa, bir firma olarak ömür boyu güven içinde yaşamınızı sürdürmek müm- kündü. Çünkü yeni pazar, yeni tedarikçi bilin- mezlikleri de beraberinde getiriyordu. Oysa dünyanın küçük bir köy haline dönüştüğü, ekonomik etkileşimin art- tığı böylesi süreçte bu konfor alanın- dan çıkmak artık bir zorunluluk. Şüphesiz yine bildiğiniz firmalarla uzun vadeli çalışmanın yollarını ara- makta fayda var. Ama bir bakış açısı farkıyla… Bir müşteri ya da tedarikçi olarak değil, uzun bir yolculuğa eşlik eden partnerler olarak. Yetti mi? Hayır… Aynı zamanda dünyanın geneline hitap eden bir yapı ortaya koyup, mevcutlarla ilişkilerinizi yürütürken, farklı noktalara da gö- zünüzü çevirmeniz, dünyanın farklı pazarlarına, farklı müşterilere ve o coğrafyaya yakın değişik tedarikçilere de ulaşmak durumundasınız. Aksi takdirde sürdürülebilirlik müm- kün değil. Yani meselelere siyah be- yaz bakmak yerine, ya o ya bu demek yerine, herkesle, her coğrafyada iş yapmanın yollarını aramalı, bunun için de belki de ürün gamımızda da çeşitlenmeye giderek, her coğrafyaya ve pazara hitap edebilecek yapılara kavuşmalıyız. Elbette bunun da tedarikçiden insan kaynağı kullanımına, müşteri ve pa- zar özelliklerine bağlı olarak müşteri temsilcilerinden satın alma operas- yonlarına kadar geniş bir yelpazede yönetilmesi gereken, uzmanlıklara inanan, yetki devreden yönetimler yaratmanın da işin olmazsa olmaz parçası olduğunu unutmamalıyız. Diğeri ise şimdilik çok kolay ama ge- çici. Çünkü dünya ekonomisinin ve pazarlarının bir köy haline dönüştüğü bir ortamda siz bunu yapmazsanız ra- kibiniz yapacak ve günün sonunda da sizi oyun dışında bırakacaktır. Şüphe- niz olmasın.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==