AİMSAD Dergisi - Sayı 39 (Kasım-Aralık)

Makale 66 AİM SAD DERGİSİ Kasım - Aralık 2021 Kazandıran sektörler yaratmalıyız Çetin Ünsalan - Gazeteci / [email protected] İhracat bir ülke, bir sektör ve bir firma için son derece kritik başlık- lardan biri. Ürettiğinizi sadece iç pazarda değil, dünyanın farklı nok- talarına sattığınızda firmayla birlik- te ülkenin de kazandığı bir sistemi yaratmak mümkün hale gelir. Firma özelinde meseleye baktığı- nızda, şayet yapılan iş artı vermi- yorsa, iş insanları genellikle bunu artıya çevirmenin yollarını arar; olmuyorsa da vazgeçer. Yani hiçbir firma temsilcisine zararına iş yaptı- ramazsınız. Fakat aynı durumu sektörler ve ülke geneline yaydığınızda durum değişiyor. Sürekli arttırılan bir ih- racat rakamı üzerinden meseleyi tartışıyoruz. Oysa günün sonunda cari açık probleminin de en önemli nedeni olan dış ticaret açığının bu düzlemde masaya yatırılması lazım. Şimdi size firmanızla ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. 10 TL’lik mal alıp, 7 TL’lik mal satmanız söz konusu olsa, bu durumu devam ettirme kararı alır mısınız? Hesap kitap bilen hiçbir iş insanının buna olumlu yanıt vereceğini sanmıyo- rum. O zaman Türkiye’nin de mesele- ye ihracat değil, dış ticaret olarak yaklaşması gerekmez mi? Biz ihra- cat rekoru kırma hedefi üzerinden gidiyoruz. Fakat yıllardır ihraca- tımızın içinde yüksek teknoloji ve Ar-Ge çıktısı ürünlerin payını arttı- ramıyoruz. Bununla da bitmiyor. Sektörler kaç dolarlık ihracat yaptığı üzerinden yarışa girmiş halde. Oysa bir sek- törün değerlendirilebilmesi için, ortaya koyduğu dış ticaret hacmin- deki artı veren payının ne olduğu önemlidir. Bu nedenle ben 5 milyar dolar ih- racat, 7 milyar dolar ithalat yapıp ihracat oranıyla övünen bir sek- tördense, 200 milyon dolar ihracat yapıp, 100 milyon dolar fazla veren bir sektörü daha çok tercih ederim. Benim için Türkiye adına daha fay- dalı bir grafik sergiliyordur. Zira meseleye toplamda baktığımızda birinin sonunda cebinizden para çı- kar, diğerinde kasaya para kalır. İh- racat rakamları üzerinden sektörleri büyük küçük diye nitelendirmek işte bu nedenle hatalıdır. Ben AİMSAD çatısı altında bulu- şan bu sektörün dış ticaret perfor- mansını o nedenle önemsiyorum. Çünkü günün sonunda Türki- ye’nin kasasına artı değer yaratıyor- lar. Peki bu son derece önemliyken, yeterli mi? Bu aşamada sektöre AİMSAD ön- cülüğünde çok büyük bir görev düştüğüne inanıyorum. Artı veren, yani gün sonunda kasaya para ko- yan bir yapı olarak bu modeli Tür- kiye’ye anlatmak durumundalar. Üretim yapısını, buradaki farklılaş- mayı, yerli katkı payı oranını, neyin ithalatının yapılmasının sonuçta sektöre, üreticiye ve ülkeye değer kazandırdığını ve bu yapıyı nasıl oluşturduklarını 81 ilde anlatmaları gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde çok fazla ihracat ya- parak, günün sonunda açık veren bir ekonominin istediği noktaya gi- debilmesi mümkün değil. Artı ve- ren bir sektör olarak AİMSAD ön- cülüğünde bu başarının anlatılması, TOBB ile ilişkiye geçilerek, 81 ilde başka sektör mensuplarına ilham verecek yaklaşımların, deneyimlerin paylaşılması gereği hasıl olmuştur. Yoksa biz sadece ihracatı yarıştıra- yım derken, Türk reel sektörünü sürekli zarar eden bir yapıya koş- turuyoruz. Dernek bu açıdan tüm kollarıyla Türkiye’ye dış ticaret faz- lası veren bir sektör olmanın sırrını aktarmalıdır. Bu da AİMSAD öncülüğünde sek- törün üzerine düşen tarihi bir gö- revdir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==