AİMSAD Dergisi - Sayı 38 (Eylül-Ekim)

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Eylül - Ekim 2021 85 Dört röportajın her birinde çok kıy- metli bilgiler, veriler ve öneriler var. Tüm ülkelerin ormancılık politikaları farklı, hedefler aynı Ülkelerin coğrafi konumları, ülke politikaları, hammadde olarak or- manlardan yararlanma potansiyeline göre ormanlık alanlarla ilgili sür- dürülen çalışmalar, hayata geçirilen projeler farklılıklar gösterse de ortak noktada çıkan sonuçlar aslında bir- birine benziyor. Yangınlardan sonra ne yapılacağından ziyade, yangınla- rın gerçekleşmemesi için neler ya- pılması gerektiğine odaklanılması gerekiyor. Diğer yandan endüstriyel orman hacminin ülkemizde daha geniş bir sahaya yayılması için hem özel sektörün hem de devletin yap- ması gereken şeyler var. Yanan ormanlar başka amaçlar için kullanılamaz Geçtiğimiz ay ülke genelinde ya- şanan orman yangınları sonrasında önemli bir tartışma konusu ortaya çıktı: “Yanan ormanlık alanların başka amaçlarla kullanılması söz konusu mu?” Bu sorunun cevabını en net şekilde Anayasanın ilgili mad- deleri veriyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 169. maddesi “Yanan ormanların yerinde yeni orman ye- tiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz” hükmünü içeriyor. Orman Kanunun 18. mad- desi yangın görmüş alanlarda her- hangi bir işletme izni verilemeyece- ğini, 19. maddesi ise yangın görmüş ormanlarda otlatma yapılamayacağı- nı düzenliyor. Finlandiya önemli bir örnek Endüstriyel orman başlığını ince- lerken, Finlandiya uyguladığı or- mancılık politikalarıyla önemli bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Fin- landiya’nın Türkiye ile aşağı yukarı aynı ormanlık alana sahip olmasına rağmen orman endüstrisinden bir yılda elde ettiği miktar, Türkiye’nin elde ettiğinin tam 50 katı daha fazla. Finlandiya’nın ormanları için ne tarz çalışmalar yürüttüğünü ayrıntılı şekil- de Halil Kulluk ile yaptığımız röpor- tajda okuyabilirsiniz. Finlandiya’dan ders alınması gereken çok şey var. Ülke toplam yüzeyinin yaklaşık yüzde 29’u ormanlarla kaplı Türkiye özelinde konuya bakacak olursak; Türkiye’nin 22,3 milyon hektarlık kısmı ormanlarla kaplı, diğer bir deyişle ülke toplam yüze- yinin yüzde 28,6’sını ormanlar oluş- turuyor. Toplam ormanlık alanların yüzde 54’ü koru ormanı, geri kalanı da baltalık orman. Ormanların top- lam ağaç serveti 1,2 milyar metre- küpün üzerinde. Toplam yıllık ticari artımmiktarı ise 34,2 milyon metre- küpü aşıyor. Artan hammadde ihtiyacı doğal ormanlar üzerindeki baskıyı artırıyor Endüstriyel orman başlığına gelecek olursak, Türkiye’de 2013 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafın- dan hazırlanıp uygulamaya konulan Endüstriyel Ağaçlandırma Çalışma- ları Eylem Planı çerçevesinde, süreç yürütülüyor. OGM ulusal endüst- riyel odun talebinin yüzde 77’sini karşılıyor. Talebin yüzde 15’i özel ormanlardan, geri kalan yüzde 8’lik bölümü ise ithalatla karşılanıyor. Yıl- lar içinde OGM üretim seviyesini arttırmış olsa da hala dışa bağımlılık söz konusu. Bu arz açığının tama- men ortadan kaldırılması için sadece devletin değil özel sermayenin de elini taşın altına koyması, daha fazla sorumluluk alması gerektiği uzman- lar tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Özel sektör de buna karşılık olarak daha kapsayıcı devlet politikaları olması gerektiğini belirtiyor. Günü- müzde dünyanın 3,6 milyar metre- küp seviyelerinde odun tüketimi söz konusu. Bu miktarın 2050 yılında ise 5-6 milyar metreküp seviyeleri- ne çıkacağı belirtiliyor. Bu durumda gelecek yıllarda doğal ormanların üzerindeki odun hammaddesi bas- kısının daha artacağı öngörülüyor. Bu nedenle, endüstriyel ormanlık alanların artırılması, bu anlamda ça- lışmaların hızlı ve titizlikle sürdürül- mesi gerekiyor. Çünkü endüstriyel ormanların alanı arttıkça, doğal or- manlar risk altında kalmaktan uzak- laşıyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==