AİMSAD Dergisi - Sayı 38 (Eylül-Ekim)

Fokus 150 AİM SAD DERGİSİ Eylül - Ekim 2021 makineler üretmek de kolay değil. Üretilip bitmiyor, uzun zamanlı kronik problemlerin de olmaması gerekiyor. Bu nedenle de herkes yeni pazar arayışında. Sorunuzun cevabı kesinlikle ihracat. Bu anlamda ben ihracatta yükselen yıldızın Afrika kı- tası olduğunu düşünüyorum. Son zamanlarda birçok Türk girişimci, bizim sektör de dahil olmak üzere Afrika’da yatırımlar yapıyor. Karlılık oranları gelişmiş ülkelere göre biraz daha fazla. Pazarda bir miktar dü- zensizlik var. Umuyoruz ki, orada da belli kriterler, regülasyonlar oldu- ğu zaman daha iyi olacak. Bununla beraber Orta Asya, Avrupa hatta Güney Amerika ve Kuzey Amerika olmak üzere tüm dünya bizim için pazar. Hiçbir yere “biz bu malı sa- tamayız” diye düşünmek doğru de- ğil. Çünkü insanlar farklı modelleri, farklı makineleri veya kendilerine özel tasarlanan makineleri farklı fir- malardan alabiliyor. Zaten siz sattık- ça tanınıyorsunuz. Makineler iyiyse, kullanıcılar memnunsa bu en bü- yük referans oluyor. Firma özelinde konuşacak olursam, bizim Avrupa pazarımız var, Ortadoğu pazarımız var, Avrasya pazarımız var, Afrika pazarımız var. Bu pazarların üzerine katarak artırmak ya da bu bölgeler- deki satış rakamlarımızı artırmak istiyoruz. Bizim çabamız, gayemiz bu. Genel olarak izlenimim de bizim sektörün son bir senedir oldukça yoğun olduğu yönünde. Hiç kimse “iş yok ya da elimde stok var satama- dım” demiyor. “Sermayemizi üretimve Ar-Ge yerine arsaya ayırmak durumunda kalıyoruz” n Sektör olarak devletten beklen- tileriniz neler? Bizim devletten en büyük beklen- timiz, ticari arsalar ile ilgili bir dü- zenleme yapması. Normalde üretim yaptığımız alan büyük olmasına rağ- men artık bize yetmiyor. Biz birçok üretici olarak sermayemizin büyük bir bölümünü arsalara ayırmak du- rumunda kalıyoruz. Ticari arsalarda korkunç bir fiyat artışı var. Dünyada arazisi kısıtlı olan ülkelerde bile, dev- letler bu sorunun çözümü için fabri- kalara uygun fiyata arazi tesis ediyor ya da bu arazileri kiralatıyor. Böylece o insan da enerjisini ve parasını arsa- ya değil, üretime, Ar-Ge’ye harcıyor. Bizim devletten en büyük beklenti- miz bu. Çünkü tabir-i caizse bu iş tamamen ranta dönüştü. Düşünün, bir yatırımcının 10 milyon doları varsa, bunun yedi milyon dolarını arsaya harcayıp, üç milyon dolarını üretime mi harcaması daha mantıklı? Yoksa bir-iki milyon dolarını fabri- kaya harcayıp geri kalan tüm parayı üretime ve Ar-Ge’ye harcaması mı? Biz, arsayı tamamen bize versin- ler demiyoruz. Devlet bazı şartlarla uzun süreli bu arazileri kiralatabilir. Bu durumdan faydalanmak isteyen- lere istihdam ve üretim şartı koysun. Biz bunların hepsini kabul ediyoruz. Bu sorun çözülürse, bizler daha fazla istihdam sağlayıp ve daha fazla üre- tim yapabileceğiz. Bu da Türkiye’nin ihracatının çok daha fazla artmasına katkı sunacak. “Meslek liselerini acilen yaygınlaştırmamız ve cazip hale getirmemiz lazım” n AİM üreticileri için son derece önemli olan kalifiye eleman soru- nu için düşünceleriniz nelerdir? Şahsi fikrim, Türkiye’nin acilen, tekrar meslek liselerinin eğitimine önem vermesi gerekiyor. Hatta oluyorsa, bu eğitimi or- taokuldan başlatması gerekiyor. Bundan 20 yıl önce usta bulmak isteyen bir kuruluş bunu kolaylıkla yapabiliyordu. Ancak günümüzde böyle değil. Meslek liselerini acilen yaygınlaştırmamız ve cazip hale ge- tirmemiz lazım. Türkiye’de bizim sektörümüz dahil olmak üzere şu an bir makine, üretim veya servis us- tası iyi paralara rahatlıkla iş bulabilir. Ama maalesef eleman yok. Evet va- sıfsız eleman çok ama vasıflı eleman çok az. Geçmişten beri yanlış bir algı var. Tornacı mı olsun, makineci mi olsun? gibi söylemler var. Her- kes masa başı iş istiyor ama tekno- loji ilerliyor ve teknolojinin vuracağı sektörler, masa başı işler aslında. Bu durumdan meslek sahibi olan kişi- ler hiç etkilenmeyecek. Çünkü ne kadar teknoloji koyarsanız koyun, insan olmadan olmayacak. Üretim- de, ustalara, teknisyenlere, işçilere ihtiyacımız her zaman olacak. Bu gençleri eğitmemiz ve stajyerlik dönemlerini uzatmamız lazım. İn- sanlara ayrıca bu işlerde iyi ücretler kazanabileceklerini, bunun bir gele- cek vaat ettiğini çok iyi anlatmamız lazım. Burada firmalar da sorumlu, devlette sorumlu. Hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. n AİMSAD’a önerileriniz var mı? AİMSAD, sahip olduğu şartlarda elinden geleni yapıyor. Bu anlamda AİMSAD’a tekrar teşekkürlerimi su- nuyorum. AİMSAD’tan, üreticileri toplayıp isteklerini dinlemesini, sonra- sında da direkt devletle, bu sektördeki üreticiler ve firmalar arasında iyi bir bağ kurmasını ve bu bağı kuvvetlen- dirmesini istiyorum. Firmaların tek tek gidip istekleri- ni söylemesin- dense bizleri temsil eden AİMSAD’ın gidip görüş- mesi çok daha etkili olacaktır. RöportajınTamamını İzlemek için

RkJQdWJsaXNoZXIy MTIwNDM4Nw==