AİMSAD Dergisi - Sayı 24

Türkiye’nin en büyük gölü kenarında kurulu, doğası, elverişli toprakları, verimli akarsuları sebebiyle tarih boyunca medeniyetlerin gözbebeği olmuş, “Doğu’nun incisi” Van, yüzyıllar içerisinde biriktirdiği kültür mirası ile Doğu’nun turizm merkezleri arasındaki yerini korumaya devam ediyor. V erimli akarsuları, zengin toprakları ve elverişli iklim koşulları nedeniyle tarihin eski çağlarından beri birçok medeni- yete ev sahipliği yapan “Doğu’nun incisi”, güzel kediler, elma yanaklı çocuklar diyarı Van, dünyada yaşa- nılan en eski kentlerden biri. Ana- dolu’nun en büyük gölüne sahip olan şehir güneş alan iklimi ve halk arasında Van Denizi olarak anılan gölü ile bir deniz şehrinin sahip ol- duğu tüm özelliklere sahip. Kış tatili sevenler için kayak merkezi, yaz tati- li sevenleri çeşitli su sporları imkanı sunan şehir, konuklarına tarihin ve doğanın güzelliklerini sunuyor.. Bulunduğu bölgedeki 4000 yıllık tarihi sürecinde daima merkezi bir kent konumunda yer alan, hatta M.Ö. 859 ile M.Ö. 612 yıllarında hüküm süren Urartu Krallığı’na da başkentlik yapmış Van’ın çevresinde Süphan Dağı ve Nemrut Dağı ile Nemrut Krater Gölü ve Van Gölü gibi irili ufaklı birçok göl bulunuyor. Bu bölge aynı zamanda Türklerin Anadolu’ya giriş yaptığı yer olması sebebiyle de dikkat çekiyor. Şehrin tarihinin M.Ö. 5000’li yıllara kadar dayanıyor. Arkeolojik araştır- malara göre ilin, yazılı tarih öncesi dönemleri M. Ö. 5000-3000 yılları Katolik dönem başlarına kadar uza- nıyor. Araştırmalara göre, Van’da M. Ö. 2000 yılında bölgede ilk ola- rak devlet kuran toplum, Hurriler. M. Ö. 900’lerde ise Hurrilerin böl- gedeki devamı olan ve başkentleri “Tuşba” (Van) olan Urartu Devleti kurulmuş. Urartular M.Ö. 612 yılına kadar Van’da hüküm sürmüşler. 612 yılında ise Anadolu’ya gelen Medler büyük Urartu Krallığı’na son ver- mişler. Van’ın tarihi elbette sadece Urar- tulardan ibaret değil. Urartu Kral- lığı’nın yıkılmasından sonra da Persler, Makedonyalılar, Partlar gibi önemli medeniyetler de Van top- raklarında hüküm sürmüşler. Van Romalılar ile Sasaniler arasında da bir çatışma sebebi olmuş. Bizans’ın Van topraklarında hüküm sürdüğü yılların ardından Hz. Osman zama- nında bölge Müslüman orduları ta- rafından ele geçirilmiş ve hakimiyeti Emevi ile Abbasi devletleri tarafın- dan sürdürülmüş. Eski zamanlardan beri Van’da yaşayan Ermeni azınlığı da kısa bir süre Van çevresinde kral- lık kurmuş, İslam İmparatorluğu’na tabi olmuşlar. 1071 Malazgirt Zafe- ri’nin ardından Van, Büyük Selçuklu egemenliğine girmiş; daha sonra da Eyyübi, Karakoyunlular, Akkoyun- lular gibi devletlere ev sahipliği yap- mış. Kanuni Sultan Süleyman döne- minde ise; Osmanlı orduları 1458 yılında Van’ı fethetmiş; ancak 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Er- meniler Ruslar’ın desteğiyle silahla- narak bölgeyi istila etmişler. Yaşanan yıkımın ardından Osmanlı ordusu 2 Nisan 1918’de Van’a girerek şehri kurtarmış. 16 Mart 1921 yıllında imzalanan Moskova Anlaşması ile Ruslar Van’a ait isteklerinden tama- men vazgeçmişler. Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte ise Van’da devlet tarafından alt yapı çalışmala- rı başlatılmış, savaşlarla yıkılan şehir yeniden inşa edilmiş. Marmara Denizi’nden büyük Yüz ölçümü bakımından Türki- ye’nin 6. büyük ili olan Van’ın en önemli değerlerinden biri Vanlıla- rın Van Denizi olarak adlandırdığı, Tatvan ilçesinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlamasıyla olu- şan kraterde biriken suların oluştur- duğu volkanik Van Gölü. Vanlıların deniz demesinin haklılık payı var, zira yaklaşık 3.713 kilometre kare yüz ölçümü ile Marmara Denizi’n- den büyük ve Türkiye’nin en büyük gölü. Göle ait de çok sayıda koy var. Van gölü içinde Akdamar, Çarpa- nak, Adır ve Kuş isimli 4 ada mevcut ama içlerinde en çok ziyaret edilen, en büyüğü ve en önemlisi Akdamar Adası. Akdamar Kilisesi’nin, bölge- de hüküm süren Vaspurakan hane- danınca M.Ö. 915- 921 yılları ara- sında yaptırıldığı biliniyor. Bu tarihi mekân, mimari anlamda Ermeni sa- natının en değerli eseri olarak kabul edilir. Merkezi kubbeli, dört yap- raklı yonca şeklinde haç planında ve kırmızı kesme taş tüfleriyle inşa edilmiş olan kilise, oldukça zengin motiflere sahip. AĞAÇ İŞLEME MAKİNE VE YAN SANAYİSİ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Mayıs - Haziran 2019 91

RkJQdWJsaXNoZXIy NjI5Nzc5