AİMSAD Dergisi - Sayı 24

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE VE YAN SANAYİSİ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Mayıs - Haziran 2019 67 dayanmasıdır. Burada bilgilen- dirme yükümlülüğü (aydınlatma yükümlülüğü) kişisel veriyi elde etmek, paylaşmak vb. şekilde kul- lanmak isteyen taraf üzerindedir. Yükümlü taraf, aydınlatmayı yazılı veya sözlü olarak gerçekleştirebilir ancak yazılı yapılması ispat açısın- dan kolaylık sağlayacak, aydınlat- ma yükümlülüğünün ihlal edilmesi nedeniyle karşılaşılacak yaptırımla- rı aza indirgeyecektir. Aydınlatma yükümlülüğü; veri sorumlusunun ya da temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin işlenme amacı, kişisel ve- rilerin kimlere ve hangi amaçla ak- tarılabileceği gibi her türlü bilgiyi içerecek şekilde, olabildiğince kap- samlı olarak yerine getirilmelidir. Aksi halde, aydınlatma yükümlülü- ğünün ihlal edildiği iddia edilecek olup, yükümlülüğü yerine getirdi- ğinin ispatı, kişisel veriyi talep eden kişi üzerinde olacaktır. Kanundaki tanımda belirtilen son unsur ise, rızanın özgür iradeyle açıklanma- sı olup bu unsur kanunumuzun sistematiğinde her türlü beyan için genel-geçer bir kural olarak varlık göstermektedir. Özgür ira- deyle açıklanmasından kastedilen, kanunda belirtilen irade sakatlığı hallerinden birinin söz konusu ol- maması, kişinin herhangi bir bas- kıdan uzak olarak kişisel verilerini paylaşmasıdır. Açık rıza hususunda önemli nokta- lardan biri de şudur: Açık rıza kişi- sel bilgilerin yalnızca elde edilmesi için gerekli olan bir şart olmayıp, kişisel verinin kaydedilmesi ya da başka bir yere aktarılması için de gerekmektedir. Açık rıza, her işle- me ya da aktarım için münferiden yani ayrı ayrı alınmalı ve yapılacak işlemle ilgili bilgilendirme olabil- diğince açık yapılmalıdır. Aydın- latma yükümlülüğü ne kadar açık yapılırsa alınan rıza o derece ge- çerli olacaktır. Bu noktada, muğlak ifadelerden kaçınılmalı, ağdalı bir dil yerine sade ve anlaşılır ifadeler kullanılmalıdır. Açık rıza alındıktan sonra, açık rıza alınan konunun ne- deni değişirse, değişen husus için ayrıca rıza alınmalıdır. Örneğin; işçinin kişisel bilgileri sigorta yapıl- ması için SGK’ya aktarılacaksa ve bunun için onay alındıysa, işçinin kimlik bilgilerinin alt işverene ak- tarılması için ayrı bir onay gerek- mektedir. Kişisel verilere ilişkin para ve hapis cezaları ne kadar? Kişisel Verileri Koruma Kuru- mu’nun uygulayacağı idari para cezaları: aydınlatma yükümlülüğü- nün ihlal edilmesi halinde 5.000- 100.000 TL arası; kişisel verilerin güvenliği yükümlülüğünün sağlan- maması halinde 15.000-100.000 TL arası; veri sorumluları siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğü ihlal edilirse 20.000-1.000.000 TL arası; Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun kararları yerine ge- tirilmezse 25.000-1.000.000 TL arasında değişmektedir. Kanunun ihlalinden kaynaklanan yaptırım- lar yalnızca para cezaları olmayıp, kimi zaman ihlali gerçekleştiren gerçek kişi ise ihlali gerçekleştiren kişi üzerinde hapis cezası doğabil- mektedir. Türk Ceza Kanunu’nda kişisel verilere ilişkin suçlar 135.-140. maddeler arasında, sistematik ola- rak özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun altında düzenlenmiştir. İlgili maddelere bakıldığında, ki- şisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme suçu için 1-3 yıl arasında hapis ceza öngörülmüş; kaydedi- len verilerin kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki köken- lerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması duru- munda ise cezanın yarı oranında arttırılacağı hükme bağlanmıştır. Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu ayrı bir mad- de olarak düzenlenmiş, bu suçun yaptırımı 2-4 yıl arası hapis cezası olarak belirlenmiş; kamu görevli- si tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle yahut belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle yapılması halinde cezanın yarı oranında arttırılacağı hükme bağlanmıştır. Son olarak verileri yok etmeme suçunun cezası ise 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş, yok edilme- yen verinin Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre orta- dan kaldırılması gereken bir veri olduğu halde yok edilmemesi durumunda cezanın bir kat art- tırılacağı hükme bağlanmıştır. Tüzel kişilerin hapis cezası ile cezalandırılmayacağı hasebiyle, kanunda bu suçları tüzel kişinin işlemesi durumunda tüzel kişi- lere özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Açıkladığımız üzere; kişisel veri- lerin korunmasına ilişkin kavram- lar ülkemizde 2016 tarihli KVKK ile yeni yeni gündeme geldiğin- den herkes tarafından net olarak bilinmemekte ancak hâkim olun- ması gereken bir alan niteliğini taşımaktadır. Zira şirket yöne- ticileri ve diğer veri sorumluları için çalıştırdıkları personellerinin veya müşterilerinin kişisel bilgi- leri bakımından sorumluluk söz konusu olabilecek iken; şahıslar bakımından ise kendilerine iliş- kin bilgilerin yasa dışı olarak elde edilmesi, kullanımı ya da payla- şımına ilişkin haklar etkin olarak kullanılabilecektir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NjI5Nzc5