AİMSAD Dergisi - Sayı 17

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE VE YAN SANAYİSİ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Mart - Nisan 2018 105 Ekonomisiyle adından sıkça söz et- tiren Güney Asya ülkesi Hindistan, bir ülke olarak birlik ve bütünlük içinde olmaktan çok, değişik ırk, kültür ve dinlerin bir arada yaşa- maya çalıştığı mozaik bir görün- tüye sahip bulunuyor. Hintçe ve ingilizcenin hakim dil olarak göze çarptığı ülke toprakları üzerinde, yüzlerce yerel dil konuşuluyor. Hinduzm, Budizm gibi milyarlarca takipçisi olan iki büyük dinin top- raklarında hayat bulduğu ülkenin, derin tarihi M.Ö 3400’lere daya- nıyor. Büyük imparatorlukların ve uygarlıkların kurulması ve sona er- mesinin bu kıtada Avrupa’dan çok daha önce gerçekleşmiş olması, Hindistan’ı dünyanın en gelişmiş uygarlıklarından biri haline getiri- yor. Bağımsızlığını kazanmasıyla büyüme süreci başladı Tarihi ticaret yollarının ve büyük imparatorlukların yer aldığı bölge olan Hint Yarımadası’nda yüzyıllar boyu birçok medeniyete ev sahip- liği yapan Hindistan, Moğol hü- kümdarlarının yönetimde olduğu dönemde tam bir altın çağ yaşadı. 1700’lerde Moğol İmparatorlu- ğu’nun hızla çözülmeye başladığı coğrafya, 17. yüzyıldan itibaren ise İngilizlerin doğrudan hakimiyetine girdi. 1800’lerde Pencap bölgesi dışında bütün Hindistan, İngiliz yönetimi altına girmiş durumday- dı. ‘Böl ve yönet’ politikasını uy- gulayan İngilizler, çeşitli bölgesel prenslikleri kendi uyduları halinde tutmayı ve istedikleri gibi yönlen- dirmeyi uzun süre başarsalar da Hindistan topraklarındaki bağım- sızlık hareketleri 1900’lerde kendi- ni göstermeye başladı. Bağımsızlık savaşını sadece orta sınıfın destek- lediği bir hareket olmaktan çıkarta- rak, köylülere de mal etmesiyle kısa zamanda başarı kazanan Mahatma Gandi’nin 20. yüzyılın başında başlattığı bağımsızlık mücadelesi, giderek devrimci bir yapıya dönüş- tü. Bu dönemde, emperyalist güç- lere karşı kendi kurtuluş savaşını başarıyla tamamlayan Türkiye’nin ve Atatürk’ün anti-emperyalist idealleri de Mahatma Gandi’ye ve Hint direniş hareketine önemli etki yaptı. Uzun ve zorlu bir mücade- lenin ardından Hindistan’ın ba- ğımsızlığına kavuşması II. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle kesinleşti ve Hindistan Cumhuriyeti, Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını 15 Ağus- tos 1947’de ilân etti. Hindistan, 1947’de İngiltere’den bağımsızlığını kazandıktan sonra 1950’de kabul edilen anayasayla bugünkü Hindistan Cumhuriye- ti’ne dönüştü. Bugün İngiliz Mil- letler Topluluğu üyesi olan Hin- distan, çok partili parlamenter demokrasiyle yönetiliyor. Federal yapıya sahip ülke, 29 eyalet ile 7 birlik toprağından oluşuyor. Eyaletler kendi hükümet ve par- lamentolarına sahip. Yönetim de merkezi hükümet ve eyalet hükü- meti arasında bölünmüş durumda. Hindistan’ın en büyük uluslararası sorunu ise Pakistan ile yıllardır çö- zülemeyen Cammu-Keşmir mese- lesi. Ayrıca ülkenin Çin ile de sınır sorunları da bulunuyor. Hindistan’ın, siyasi problemlerini bir yana bırakırsak çok önemli iki temel sorunu var. Nüfus fazlalığı ve yoksulluk… Yoksulluk ve kötü beslenme oranları hâlâ çok yüksek, okuryazarlık ise çok düşük. Bom- bay, Delhi ve Kalküta’nın en bü- yük üç şehir olduğu Hindistan’da okuryazarlık oranı kadınlarda yüz- de 53, erkeklerde yüzde 75, toplam nüfusta ise yüzde 64 seviyelerinde. Çin ile birlikte dünya nüfusu 1 mil- yar sınırının üstündeki iki ülkeden biri olan Hindistan, yüksek nüfus artış hızı sebebiyle yakın bir gele- cekte dünyanın en kalabalık ülkesi olacak. Doğum hızının düşeceğine dair iyimser beklentilere rağmen 2025 yılında Hindistan nüfusunun 1,4 milyara ulaşacağı tahmin edi- liyor. Hindistan’ın, 2028’de Çin’i geçerek dünyanın en fazla nüfusa sahip ülkesi olması bekleniyor. 20 yıldır ortalama yüzde 7 oranında büyüdü Hindistan sadece nüfusuyla değil ekonomisiyle de büyüyor. Küre- sel çalkantılar karşısında güçlü bir duruş sergileyen ülke, 1990’lardan beri uygulanan ekonomik inkılap- ları nedeniyle dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri. Gayri safi yurt içi hasılası 2016 tahminlerine göre 2,2 trilyon do- lar olan ülkede, kişi başına gelir bin 600 dolar civarında. Hindistan’da enflasyon geçen yıl yüzde 4,9 oldu. Ülkedeki işsizlik oranı ise yüzde 8,4 seviyesinde. Hindistan’ın yıllık reel büyüme verilerine bakıldığında, ülke eko- nomisinin 2009’da yüzde 8,5, 2010’da yüzde 10,3, 2011 yı- lında yüzde 6,6, 2012’de yüzde

RkJQdWJsaXNoZXIy NjI5Nzc5