AİMSAD Dergisi - Sayı 16

AĞAÇ İŞLEME MAKİNE VE YAN SANAYİSİ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ AİM SAD DERGİSİ Ocak - Şubat 2018 109 Ülkenin genel demografik yapısı itibariyle küçük bir dünya oldu- ğunu söylemek mümkün. 2011 verilerine göre Birleşik Krallık’ın yüzde 87’si beyazlardan, yüzde 7’si Asyalılardan ve yüzde 3’ü si- yahilerden oluşuyor. Daha detaylı olarak baktığımızda ise ülkede 776 bin 600 kişiyle Hintliler’in en bü- yük azınlık olduğunu görüyoruz. Sırasıyla Polonyalılar, Pakistanlılar, İrlandalılar ve Almanlar diğer bü- yük azınlıklar. Birleşik Krallık’taki Türk nüfusu ise 100 binin biraz üzerinde. Koloniler ve sömürgelerden bugünlere… Birleşik Krallık’ın oluşumu I. Eli- zabeth dönemine dayanıyor. İn- giltere Kraliçesi I. Elizabeth 1588 yılında Avrupa’nın en güçlü do- nanması olan İspanyol Armada’sı- nı yenilgiye uğratarak Britanya İmparatorluğunun temellerini attı. 17. yüzyılda giderek güçlenen İn- giltere Kuzey Amerika’da koloni- ler kurdu. 1 707 yılında İngiltere ve İskoçya birleşerek Büyük Britanya Kral- lığını kurdular. 1800 yılında bu birliğe İrlanda’yı da katarak Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı kuruldu. 1837-1901 yılları arasın- da hüküm süren I. Victoria döne- minde ise Birleşik Krallık, ‘üze- rinde güneş batmayan’ Britanya İmparatorluğuna dönüştü. 1921’e gelindiğinde bu imparatorluk Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Afrika dahil 36,6 milyon kilometrekarelik bir alanı kapsayıp 458 milyon kişilik bir nüfusa hükmediyordu ve nüfus bakımından dünyanın dörtte biri Britanya’nın egemenliği altında yaşıyordu. 20. yüzyılda imparatorluk yavaş yavaş çözülmeye başladı. 1922 yılında İrlanda bağımsızlığını ka- zandı. 1947 yılında Hindistan ve Pakistan bağımsız ülke haline gel- di. 1948 yılında Birleşik Krallık Filistin’den geri çekildi. Bunu 20. yüzyıl boyunca sayısız ülkeler iz- ledi. 1997 yılında Hong Kong’un bağımsızlığını kazanması Birleşik Krallık’ın sömürge imparatorluğu- nun en son parçası olarak görüle- bilir. Birleşik Krallık’ın eski sömür- geleri günümüzde İngiliz Milletler Topluluğu çatısı altında ekonomik ve siyasi işbirliği yapıyor. Brüksel’den yönetilmeyi kabullenemedi Birleşik Krallık, tarihi boyunca kendisini kıta Avrupası’nın dışında kabul etti. Tüm savunma ve politik stratejisini Avrupa’daki güçler den- gesi üzerine kurdu. Her iki dün- ya savaşında da güçler dengesini korumak için güçlü Almanya’ya karşı diğer blokta yer aldı. “Manş Denizi Atlantik Okyanusu’ndan daha uzundur” sözünü kanıtlarca- sına kendi çıkarlarını ABD ile ya- kın işbirliği ve dayanışması üzerine kurdu. Londra’dan dünyaya bakıldığın- da, bu şehrin dünyanın politik ve ekonomik merkezi olduğuna ve Büyük Britanya İmparatorluğu- nun halen ayakta olduğuna ina- nırsınız. Demokrasinin ve evrensel hukukun beşiği olan ve dünyanın önemli bir bölümünün dilini ko- nuştuğu bir ülkenin Brüksel’den yöneltilmeyi ve Avrupa Birliği ya- salarını ve kurallarını kabullenmesi zor oldu. Birleşik Krallık seçmeni- nin AB’ye karşı genelde hep eleş- tirel ve olumsuz bir tutumu vardı. Tüm bu gelişmelerin ışığında, 23 Haziran 2016’da yapılan tari- hi referandumda seçmenler yüz- de 51.9’a karşı yüzde 48.1 oyla AB’den ayrılma yönünde bir eği- lim belirtti. Yüzde 71,8’lik katılım- la 30 milyon seçmen oy kullandı. İngiliz seçmenlerin yüzde 53’ü, Galler bölgesinin yüzde 52’si AB’den ayrılma yönünde oy kulla- nırken, İskoç seçmenlerinin yüzde 62’si ve Kuzey İrlanda seçmenleri- nin yüzde 55.8’i AB’de kalma yö- nünde oy kullandı. Son gelişmelerin ışığı altında, Bir- leşik Krallık seçmenleri tam anla- mıyla ikiye bölünmüş durumda. İş başındaki muhafazakâr hükü- met Avrupa Birliği’nden (AB) ay- rılmadan (Brexit) yana ağırlığını koyarken, diğer partiler Brexit’e

RkJQdWJsaXNoZXIy NjI5Nzc5